RSS

Miraç sonrası:

 
"Ya Resulallah! Miracınız mübarek olsun! Allah’a sonsuz şükürler ederim ki, bizleri, senin gibi büyük Peygambere hizmetçi yapmakla şereflendirdi. Parlayan yüzünü görmekle, kalbleri alan, ruhları çeken tatlı sözlerini işitmekle nimetlendirdi. Ya Resulallah! Senin her sözün doğrudur, inandım. Canım sana feda olsun!"
Hz. Ebubekir
 
Bende işittim ve iman ettim ya HabibAllah(s.a.v), canım/canımız Sana, Senin yoluna feda olsun!..

Miraç Kandili

Esselamu aleykum ve rahmetullah..

Receb-i şerefin son günlerini yaşarken içinde barındırdığı ikinci hayırlı gece olan Miraç Kandili'yle taçlanacağız inşâAllah bu gece... Ümmet-i Muhammed için hayırlara vesile olmasını dilerim. 

Miraç hadisesi Güller Sultanı(s.a.v)'e ve bizlere çok şeyler ifade etmektedir, Rabbimiz Rasülullah(s.a.v)'le görüşmüş ve O(s.a.v)'na hediyeler ihsan etmiştir;
Bu gecede Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam bütün iman hakikatlerini gözleriyle gördü; Melekleri, Cenneti, âhireti, hattâ Cenab-ı Hakkın cemâlini gözleriyle müşahede etti. Sözlerinde ve vaadinde en küçük bir hilafı, aksi beyanı olmayan o yüce insan mü'min ruhlara manen şöyle diyordu: “Sizin inandığınız, melekleri, âhireti, Rabbinizin Nur cemâlini bizzat gördüm; bu iman esasları vardır, mevcuttur; tereddüt ve şüphe etmeyiniz.” Böylece mü'minler sonsuz bir imana ermenin saadetine kavuşmalıdır. Efendimiz Miraçta Cenab-ı Hakkın cemalini görme nimetini tattı. Bu manevi nimetin Cennette mü'minlere de nasip olacağı müjdesini verdi. “Ayın on dördünü nasıl açıkça gözünüzle görüyorsanız, Rabbinizi de öyle Cennette apaçık göreceksiniz” buyurarak bu ezelî müjdeyi bizlere hediye olarak getirdi. 5 vakit namaz da mü'minlere Miraç hadisesiyle gönderilmiştir. 

Rabbimiz bizlere böyle güzel geceleri de ihsan etmiştir ki, hatalarımızdan dönelim, bir kere daha doğru yolu bulalım, Rabbin rızası için çabalayalım ve sonunda Cennet ve Cemalullah ile müjdelenelim inşâAllah... Hepimiz için bu gecenin Miraç olmasını, hata ve günahlarımızı ölçüp tartacağımız ve inşâAllah hepsini geride bırakacağımız ve gelecek hayırlı günlerin temellerini atacağımız bir gece olmasını dilerim. 

"Miraç gecesinde iyi amel eden için yüz yıllık mükâfat vardır." İmam-ı Gazali 
 
Geceyi oruçlu karşılamak ve ertesi günü de oruçlu geçirmek çok yerinde olacaktır inşâAllah :) "Recebin 27. günü(Miraç günü) oruç tutana, 60 yıllık oruç sevabı verilir." İmam-ı Gazali
 
Bu geceyi namaz kılarak ibadetle geçirmenin sevabı çok büyük. Miraç gecesi ve gündüzündeki namazları cemaatle kılmaya gayret edelim inşâAllah. Kaza namazı bulunanlar, bu namazları kaza etmeye çalışmalı. Üzerinde namaz borcu olan kimsenin bu gecede hiç olmazsa bir günlük namaz kaza etmesi uygun olur. Böylece hem borcunu öder hem de geceyi ihya eder inşâAllah. Hz. Peygamber (s.a.v) Efendimize hiç olmazsa bir tesbih, salat ü selâm okumalıyız. Can ü gönülden, “Es-salatü ve’s-selamü aleyke ya Resûlellahdemeliyiz.Kusur ve günahlarımızdan tevbe ve istiğfarda bulunmalıyız. En azından bir tesbih “Estağfirullah” demeliyiz. Kur'an-ı Kerim de ihmal edilmemeli bu gecede... 
 
Yine Yatsı namazından sonra 12 rek'at "Hacet namazı" kılınabilir. Namaz 2'şer rek'atte bir selam verilerek tamamlanır. Her rek'atte Fâtiha'dan sonra 10 İhlâs okunur.
Namaza niyet:
"Yâ Rabbî, rızâ-i şerîfin için niyet eyledim namaza. Bu gece yedi kat gökleri ve bütün esrârını göstererek muhabbetin ile müşerref kıldığın sevgili habîbin Resûl-i Zîşan Efendimiz hürmetine ben âciz kulunu afv-ı ilâhîne, feyz-i ilâhîne ve rızâ-i ilâhîne mazhar eyle, Allâhü Ekber."

Namazdan sonra:
4 Fâtiha-i şerîfe,  100 defa: "Sübhânallâhi vel-hamdü lillâhi ve lâ ilâhe illallâhü vallâhü ekber. Ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil-aliyyil-azıym" 100 İstiğfâr-ı şerîf, 100 Salevât- şerîfe okunup duâ edilir.
Bu namazda, İhlâs-ı şerîfeler 100'er adet okunursa veya bu namaz 100 rek'at olarak kılınırsa; bunu yerine getiren mü'min huzûr-i ilâhîye namaz borçlusu olarak çıkmaz. İnşâAllah! 
 
Miraç gecesinden sonraki gün öğle ile ikindi arasında 4 rekat namaz kılınır. Her rekatta Fatiha'dan sonra: 5 Ayetül Kürsi, 5 Kul ya Eyyühel Kafirün, 5 İhlası şerif, 5 Kul euzu birabbil felak, 5 Kul euzu birabbinas okunur. Vaktimiz olursa ihmal etmeyelim inşâAllah.
 
Recep ayında bir gün ve gece vardır ki Receb’in 27. gecesidir. Kim o gün oruç tutar ve geceyi ibadetle geçirirse yüz sene oruç tutmuş ve yüz sene ibadet yapmış gibi olur. 
 
İstifademize inşâAllah, hayırlı kandiller. 

Mimden öte, mimden ziyade!

Esselamu aleykum,
Uzun süredir beni mimleyen arkadaşlarım var, cevabını bildiklerimi yanıtlayayım dedim :)

 Öncelikle sevgili Melek'in sorularını cevaplayayım, eksik olmasın her mimine dahil eder beni.
 

*Bir lamba cini çıksa karşınıza, "Dile benden ne dilersen sahip" dese, bir tek dilek hakkınız ve düşünmek için de 1 saatiniz olsa;

1) Ne yaparsınız? 
Göremediğim ancak var olduğunu bildiğim yaratılmışlardan çok korktuğumu daha önce de belirtmiştim, kalp krizinden diğer tarafa göçmem, bayılmam yada dilimin tutulması gerçekleşebilir.
2) Ne dilersiniz? 
Demek ki ilk sorudaki cevaplarımdan hiçbiri gerçekleşmedi ve ben metanetle, her gün lamba cini görüyormuşçasına dingin bir ruh haliyle ne isteyeceğimi düşünme aşamasındayım. Bu soruya kesinlikle cevap veremezdim, çünkü 1 dilek hakkı olunca insan heyecanlanır yani, sonra pişman olmayayım şunu mu dilesem bunu mu dilesem diye düşünürken cin tasını tarağını toplayıp giderdi kesin. (Ama dileyebilseydim insanlığın hidayetini isterdim, çünkü o zaman sorun falan kalmazdı dünya üzerinde.. hadi bakalım yap yapabiliyorsan deyip karşısına dikilirdim heralde :) )
3) Dileğinizi seçmeniz kolay olur mu?
Bu soruyu kale almıyorum :D 3'ü tutturmak için öylesine sorulmuş yani.

Şaka bir yana, cine falan ne hacet yahu, kapısı bize daimi açık olan Rabbimiz var ve isteklerimizde sayı sınırlaması falan da yok, aklına eseni, canının istediğini, her an her şeyi Rabbinden isteyebilirsin, eğer hayırlısı ise dünyada, hayırlısı değilse ahirette mükafat olarak sana geri dönecektir inşâAllah.

*Blog açma hikayeniz... 
Buralara yolunuz nasıl düştü ve neler hissediyorsunuz bi anlatın bakalım?
Bu soruyu bana sevgili Melek ve E.n.k sormuşlar, teşekkür ederim. Cevabı geciktirdiğim için kusura bakmayın, aslında benim için zor bir soruydu...

Öncelikle blog diye bir olayın varlığından dahi haberim yoktu, sevgili Zehra Fındıklı'nın edebi ve güzel paylaşımlar yaptığı bloguna rastladım tevafuken(şuan o blog yayında değil), okumaya başladım. Daha sonra da kalbimi kıran birine blog aleminde rastladım, onunla konuşmadım ama kendimle konuşmaya karar verdim ve yazdım(bu kadar çok insanın beni okuyacağını ve hayatıma dahil olacağını bilmiyordum:) ). Yazmak bana iyi geldi ve en güzeli okumak, öğrenmek, fikir alışverişinde bulunmak, güzel insanlarla güzel aktivitelere katılmak... Hepsi çok güzel, Rabbime teşekkür...

*Sevgili Delibu! da benden gıcık olduğum şeyleri yazmamı istemiş.
Aslında o kadar çok ki :) Birkaç tanesini yazayım; Yerlere tükürülmesine ve çöp atılmasına, benim düzenlediğim şeylerin başkaları tarafından izinli veya izinsiz şekilde bozulmasına, konuşurken sözümün kesilmesine, uyardığım hataların ısrarla tekrar edilmesine, karşısındakine saygısızca konuşulmasına, kapı vurulmadan girilmesine, edepsiz ve laubalice konuşulmasına, toplu kullanım alanlarında (örneğin lavabolar) bencil davranılmasına ve genellikle bulmak istendiği gibi bırakılmamasına, emrivakilere, verilen sözlerin zamanında veya hiç tutulmamasına... 

Aklıma ilk gelenler bunlardı, teşekkür ederim canım.

Cevaplamadığım başka mimler de var, ancak kimin mimlediğini unuttum, affedin. Yorumlarda tekrar hatırlatılırsa cevaplama sözü verebilirim. Teşekkürler :)

Tabiki bende birilerini mimleyeceğiim :)
Seyhan, Taze kahve, Delibu!, Melek, Ayşe, Ayci. :))
İçlerinden cevapladıklarınız varsa tekrar cevaplamayabilirsiniz, aralarından istediğiniz birini yada tümünü cevaplamakta da özgürsünüz. ( Ne kadar da çok seçenek veriyorum :D kaçış yok ona göre)

A'mâk-ı Hayâl

Filibeli Ahmet Hilmi'nin büyük kitlelerce okunan ve beğenilen kitabı A'mâk-ı Hayâl'i bitirmiş bulunmaktayım. Kitabı okurken ara verip iki kitap daha okudum, böylece kitaptan biraz kopmuş oldum, aslında kopmamam gerekiyordu çünkü aynı kişinin birbirinden bağımsız yaşadığı hikayelere yer verilmiş kitapta. Belki de ben kitabı yanlış zamanda okudum, kendimi veremedim, bana ağır geldi... bilemiyorum :r 
Açıkçası kitapta beğendiğim noktalar olsa da zoraki bir okumaydı, duyduğum yorumlar beni güzel bir yer bulacaksın, beğeneceksin, dur bak şurdan şöyle bir şey çıkabilir de etkilenebilirsin gibi kendimi telkinlerimle geçse de sonuç hüsran.. beklentilerimi karşılamadı. Anlaşılması zor mesajlar içeriyor kitap, yani okuduğum yorumlar mesajlar içerdiğini söylüyor, ancak ben çok alamadım mesajları, benim algıda bi problem olabilir. Belki ilerde tekrar okuduğumda keyif alabilirim, bilmiyorum. 
Bazı kitapları anlayamıyorum ben, mesela birçok dünya klasiğini de zoraki okumuşluğum hatta yarım bırakmışlığım var, anlayamayınca sinir oluyorum, zoraki okuyunca sinir oluyorum, yarım bırakınca daha daha sinir oluyorum :r
KPSS yaklaştığı için biraz gerginim bu aralar, sınava kadar kitap okumama kararı aldım, dayanabilirsem tabi.

Eser, tanıtım ve kitabın tüm bölümleriyle şurada da yer almaktadır, göz atmak ve okumak isterseniz buyrun.

Saadet, hayatı olduğu gibi kabul edip zorluklarına göğüs gererek ıslahı için çaba göstermektir.

Şehrullah(Allah'ın ayı)

Esselamu aleykum ve rahmetullah...

Allah'ın benim ayım dediği 3 aylardan ilki olan Receb-i şerif ayını geçirmekteyiz şu günlerde. Bu aylar bizler için imanımızı tazelediğimiz, islamla yeniden dirilişimiz için bir bahar ayı niteliğinde olmalı. İbadetlerimize daha bir özen göstermeli, kaza ve nafile namaz kılma sıklığını arttırılmalı ve en güzel ibadet, nefse dur durak diyen oruç tutma aralığımızı da sıklaştırmalıyız. Sıcaklar hepimizce malum, lâkin bizlere kazandıracağı şeyleri düşünürsek yapılamayacak şey değil. Bu ayda tutulan her bir oruca 1'er aylık oruç tutmuş sevabı verilecek inşâAllah, mesela her pazartesi ve perşembeyi oruçlu geçirebilir, hemde sünnet işleyebiliriz. :) Bu ay Cenâb-ı Hakk'a mahsus bir ay olduğu için yalnız Allah'ı bildiren ihlâs suresini bolca okumak lazım. Recep ayı boyunca her gün, başında ve sonunda 7'şer fatiha ile 100 ihlas okumak çok faydalı inşâAllah. Yine bu aya hürmeten günlük tesbih sayılarımızı da arttırmalıyız; tevhid, istiğfar ve salavat-ı şerife de bolca okunmalı.


Büyük tasavvuf ehli Zünnün Mısrî der ki: 
"Receb ekme ayıdır, Şaban sulama ayıdır, Ramazan derleyip toplama ayıdır. Herkes ne ekerse onu biçer, ne yaparsa cezasını çeker. Bir kimse ekimi bırakırsa, hasat zamanı ekmediğine pişman olur. Kıyamet gününde ise çok kötü duruma düşer."

Recep ayı içerisinde kılınması gereken hacet namazından bahsedelim. 1 ile 10'u arasında,10'u ile 20'si arasında ve 20 ile 30'u arasında 10'ar rek'at olmak üzere toplam 30 rek'at. Bu namazlar, akşamdan sonra da, yatsıdan sonra da kılınabilir. Fakat, cuma ve pazartesi gecelerinde ve bilhassa teheccüd vaktinde kılınması efdaldir. Bu namaz, mü’min ile münâfığı ayırır. Bu 30 rekat namazı kılanlar, hidâyete ererler. Münâfıklar bu namazı kılamazlar. Bu namazı kılanın kalbi ölmez. Bu 30 rekat namaz Rasûlullah Efendimiz(s.a.v.)’in berberi, Selmân-ı Pâk (r.a.) tarafından rivâyet edilmiştir.

Kılınış şekli: Hacet namazına şu niyetle başlanır: “Yâ Rabbî, beni, teşrifleriyle dünyâyı nûra gark ettiğin Efendimiz hürmetine, sevgili ayın Recebi şerîf hürmetine, feyz-i ilâhine, afv-ı ilâhine, rızâ-i ilâhine nâil eyle. Âbid, zâhid kulların arasına kaydeyle. Dünya ve âhiret sıkıntılarından halâs eyle. Rızâ-i şerîfin için, Allâhü Ekber.
Her rek’atte 1 Fâtiha, 3 Kul yâ eyyühe’l-kâfirûn, 3 İhlâs-ı şerif okuyup, 2 rek’atte bir selâm verilir. Böylece 10 rek’at tamamlanır.
 
İlk on gün içinde kılınan namazdan sonra, 11 defa “Lâ ilâhe illallâhü vahdehû lâ şerîke leh. Lehü’l-mülkü ve lehü’l-hamdü yuhyî ve yümît. Ve hüve hayyün lâ yemûtü biyedihi’l-hayr. Ve hüve alâ külli şey’in kadîr” okunup dua edilir.
İkinci on gün içinde, yani Receb’in 11’i ile 20’si arasında kılınan 10 rek’atten sonra, 11 defa “İlâhen vâhıden ehaden sameden ferden vitren hayyen kayyûmen dâimen ebedâ” okunup dua edilir.
Üçüncü on gün içinde, yani Receb’in 21’i ile 30’u arasında kılınan 10 rek’atten sonra da 11 kere “Allâhümme lâ mânia limâ a’tayte, velâ mu’tiye limâ mena’te, velâ raadde limâ kadayte, velâ mübeddile limâ hakemte, velâ yenfeu ze’l-ceddi minke’l-ceddü. Sübhâne rabbiye’l-aliyyi’l-a’le’l-vehhâb. Sübhâne rabbiye’l-aliyyi’l-a’le’l-vehhâb. Sübhâne rabbiye’l-aliyyi’l-a’le’l-kerîmi’l-vehhâb. Yâ vehhâbü yâ vehhâbü yâ vehhâb” okuyup dua edilir.

Ayrıca Recep ayı boyunca bu dua da sıkça tekrar edilmeli :) 
"Allâhümme bârik lenâ recebe ve şa'bân ve bellığnâ ramazân
"Allah'ım! Recep ve Şaban aylarını bizim için mübarek kıl ve bizi Ramazan ayına ulaştır." 
Ecmain...


BirİnciSöz

 Okuyorum bölmesindeki kitap değişmemişken, ben onun üzerine iki kitap okudum :) Kitaplar kısa olduğu için oraya yazma gereği duymadım. Yorumların arası çok kısa değil biliyorum, kitapları okuyorum ama buraya aktarmam uzun sürebiliyor bazen, iş güç :)

Senai Demirci'nin kaleme aldığı bu güzel eser, Risale-i Nur kitaplarının okunması ve anlanmasına başlangıç için yazılmış olsa da, ben bunun için okumadım :) Kitap bana çok sevdiğim blog kardeşim Pabuç'tan hediye geldi, severek okudum bende.

Risale-i Nur külliyatının sözlerinin ilki Besmele'dir. Besmelenin kavli(dil ile) fiili(hal ile) olanı vardır, kitapta da bununla ilgili güzel meselelere değiniyor yazarımız, kitap 142 sayfa, besmeleyi bir kere daha keşfe çıkmak isteyenlerin ve Risale-i Nur kitaplarını merak edenlerin okumasını öneririm.


 

*Bil ey nefsim, şu mübarek kelime, İslâm nişanı olduğu gibi, bütün mevcûdâtın lisan-ı haliyle vird-i zebânıdır.

 

*'Bismillah' demek ise dilimizle Besmele çekmekten fazlasıdır. Hal ile besmele çekmek, her halimizde Allah'ın ismiyle hareket ettiğimizi bilmek, hissetmek demektir.

3 ayların habercisi: Regaip Kandili

Esselamu aleykum,

Manevi atmosferi bol olan bu güzel aylara tekrar kavuşacak olmanın heyecanı var içimde, kimbilir belki bu sene daha çok dua eder, Rabbimizle daha çok yakınlık kurar ve rızasını kazanırız. 

Yarın akşam Regaip Kandili, hayırla karşılamalı, çok dua ve bolca ibadete ayırmalı zamanı. Affı seven Rabbimiz bu güzel günde kullarına karşı daha cömert olacaktır, elbette bizlerin isteklerine mukabelen... Affedilmeyi önce biz istemeli ve bunun için çabalamalıyız. İnsan bazen ümitsizliğe düşüyor, günahlarının çokluğu ve kendini kullukta yeterli görmeyişi nedenleriyle.. İşte bu güzel geceler bunlar için, af dile, göz yaşı dök, ibadet et, iyilik yap, muhabbet et cümle aleme.. ve Rahmet bul neticede inşâAllah...

Aşk ile bir kez daha:
"Allah'ım! Recep ve Şaban aylarını hakkımızda mübarek kıl ve bizleri Ramazan'a ulaştır."
Hz. Muhammed(s.a.v)

Yarın akşam iştirak edeceğimiz Regaip Kandilini oruçlu ağızlarımızla karşılasak hemde Efendimiz(s.a.v)'in güzel sünneti olan pazartesi ve perşembe günlerinin oruçlu geçirilmesini yerine getirmiş olsak ne iyi olur. 

Bir başka ihyâ şekli zikir; "Lâ ilâe illallah", "Allahümme salli alâ seyyidinâ muhammedin ve alâ âli seyyidinâ muhammed" , "Estağfirullah" , "Sübhànallah" , "Elhamdü lillâh", "Allahu ekber" , "Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil aliyyil azîm", "Allah" gibi sözler mübarek kelime ve cümleciklerdir. Bunları da zikretmek faydalı olacaktır inşâAllah.

Yine kılmak isteyenler tesbih namazı kılabilirler.
Regâib gecesi, akşamla yatsı arasında: 12 rek'at Hacet namazı kılınır.
Kılınışı:
* 2 rek'atte bir selâm verilerek kılınır.
* Fâtiha-i şerîfeden sonra her rek'atte 3 "innâ enzelnâhü...", 12 ihlâs-ı şerîf okunur.
* Namazdan sonra 7 Salât-ı Ümmiye okunup secdeye varılır.
Salât-ı Ümmiye:
"Allâhümme salli alâ seyyidinâ Muhammedinin-nebiyyil-ümmiyyi ve alâ âlihî ve sahbihî ve sellim"
* Secdede 70 defa: "Sübbûhun kuddûsün rabbünâ ve rabbül-melâiketi ver-rûh" okunur.
* Secdeden kalkıp 1 defa: "Rabbiğfir verham ve tecâvez ammâ ta'lem. inneke entel-eazzül-ekrem" okunur.
* Tekrar secdeye varılıp yine 70 defa "Sübbûhun kuddûsün rabbünâ ve rabbül-melâiketi ver-rûh" okunur.
* Secdeden kalkıp duâ yapılır.
Duâda Hz. Allâh'a şu şekilde de ilticâ edilmelidir: "Allâhümme bârik lenâ recebe ve şa'bân. Ve bellığnâ ramazân" 

Regaip kandiliniz şimdiden mübarek olsun, hayırla geçirmenizi ve bu geceden bolca  istifadenizi dilerim.

Rabbim! Beni, annemi, babamı ve bütün inananları bağışla. Amin.