Selamlaşmak üzerine uzun zamandır yazı yazmak istiyordum. Kısmet bugüneymiş.
Rasûlullah(s.a.v) selamlaşmaya çok önem verirdi, bizlerde onun ümmmeti olarak, örnek olmalı, aynı özeni göstermeliyiz.
"
Size selâm verildiğinde, siz de ondan daha güzeliyle selâm verin veya aynısı ile karşılık verin. Şüphesiz ki Allah her şeyin hesabını sorucudur." (Nisa:86)
İki Müslüman karşılaşınca, birinin "Selâmün aleyküm" demesi sünnet, diğerinin cevap olarak "Ve aleyküm selâm" demesi farz-ı kifâyedir.
Ben özen göstermeye çalışıyorum, yolda karşılaştığım yaşlı teyzelere, yada yüzünden abes karşılamayacağını hissettiğim kardeşlerime selam veriyorum, selamımı aldıklarında seviniyorum, almadıklarında ise selamıma karşılık veriyorum.. Sabah karşılaşıldığında günaydın, akşam ayrılırken iyi akşamlar yerine, önce selam vermek dinen daha uygundur kardeşlerim. Ayrılırken selamlaşmakta sünnettir. Selamdaki
"ve" kelimesi mutlaka kullanılmalıdır(ve aleyküm..; senin üzerinede selam olsun).
Selamlaşmak hakkındaki hadisleri inceleyecek olursak;
-Birbirinize selâm veriniz.
-Îmân etmedikçe Cennet'e giremezsiniz. Birbirinizle sevişmedikçe tam îmâna kavuşamazsınız. Size bir şey göstereyim mi? onu yaparsanız, sevişirsiniz. Aranızda selâmı çok yayınız.
-Müslüman'ın Müslüman üzerinde beş hakkı vardır. Selâmına cevap vermek, hastasını yoklamak, cenâzesinde bulunmak, davetine gitmek ve aksırıp; "Elhamdülillah" deyince; "Yerhamükellah" diyerek cevap vermek.
-Selâm, Yüce Allah'ın isimlerinden birisidir. Öyleyse selâmı aranızda yaygınlaştırınız.
-Bir mü'min, diğer bir mü'min kardeşine selâm verdiğinde, selâmı iade eden mü'mine melekler yetmiş defa rahmet okurlar, eğer iade etmezse selâm vereni kırmakla birlikte meleklerin de yetmiş defa lanetine uğrar.
-Herhangi bir eser, kitap veya mektubunda salavat getiren kimsenin ismim oradan kazınmadığı sürece melekler daima Allah'tan affını dilerler.
-Hıristiyan ve Yahudilere selam vermeyin. Yolda onlardan biriyle karşılaştığınızda onu yolun kıyısından geçmeye mecbur edin, siz ortadan gitmeye bakın.
-Eksiksiz bir imana sahip olmadıkça Cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevip saymadıkça da eksiksiz bir imana sahip olamazsınız.
Beni dinleyin!... Size yaptığınızda birbirinize karşı sevgi ve saygı bağlarını güçlendirecek olan şeyi bildireyim mi? Öyleyse çokça selâmlaşınız.
-Evinden çıktığında yolda her karşılaştığın kimseye selâm verirsen Allah iyiliklerini artırır.
-Ey insanlar!... Selamı yayın; yoksulları doyurun, herkes derin
uykusunda uyurken namaz kılın. Eğer bunları yaparsanız selâmetle Cennete girersiniz.
-Cennette içi dışından, dışı içinden görünen (şeffaf) bir köşk vardır. Orada hiç bir gözün görmediği, hiç bir kulağın duymadığı ve hiçbir insan kafasının düşünmediği rengârenk nimetler yer almaktadır. Dinleyenler, "Ey Allah'ın elçisi!..." Bu köşk kimlere hazırlanmıştır." diye sordular. Peygamber de şöyle cevap verdi: "Selâmı yayan, yoksulları doyuran, devamlı orucunu tutan, geceleri herkes derin uykuda uyurken namaz kılanlara hazırlanmıştır."
-Selâm vermeden konuşmaya başlayanlara sakın karşılık vermeyin kendi kendine konuşsun dursun.
-İki mü'min selâmlaşınca lânetlik şeytan, "Yazık, bu iki mü'min Allah kendilerini affetmedikçe birbirinden ayrılmayacaklardır!.." diye ağlayıp dövünmeye başlar.
-Önce selam,sonra kelam.
Eve, işyerine,.. girildiğinde, Selam verilmedilir, eğer selamı alacak kimse yoksa, selamı veren almalıdır,selam boş bırakılmaz..
"(Ey mü'minler! İster meskun olsun, ister meskun olmasın) evlere girdiğiniz zaman, Allah katından mübârek (sevgi ve muhabbeti artıran) ve pek güzel (işiten kimseye hoş gelen) bir esenlik olarak birbirinize selâm verin."
Allah(c.c) ve O'nun Rasülü(s.a.v) ne dediyse doğrudur. İşittim, iman ettim.
Selam Rasûlullah(s.a.v)'e ve O(s.a.v)'in ümmetinin üzerine olsun..
Esselamü aleyküm ve rahmetullahi ve beraketühü..