Herkes herzaman haklı,
Herkes herzaman suçsuz...!
Yeri geldiğinde arkadaşım, dostum dediğin kişinin ardından..
Dedikodusunu yapıp karşısına, yüzün bile kızarmadan nasıl çıkabiliyorsun..
Zaten bana kalırsa sadece bir ego tatmini dedikodu.
Çünkü o an için onun yaptığını sen yapmıyorsun, güya 1-0 önde sayıyorsun kendini.
Belki aynı şeyi sende yaptın, ama ya çok eski, yada senden başka kimse bilmiyor...Ortaya bir laf atıyorsun, ama sözünün arkasında duracak cesaretin bile yok..!
Hatanı telafi etmek için bin dereden su getiriyorsun.
Belkide yalanlar, mazeretler bırakmıyor peşini.
Peki neden vazgeçemiyorsun bunlardan..
Yoksa yer mi etti beyninde, bu hal ve tavırlar.
Artık bunlarlamı yaşamını sürdüreceksin. Ne acı...
Özür dilemeyi marifetmi sayıyorsun,
Asla...
Evet insan hatasını bilip özrünü dilemeli.
Lakin özür diliyor, ardından tarih tekerrür ediyorsa.
Yada telafisi için çaba bile sarfedilmiyorsa...
Dildeki özrün ne anlamı olabilirki...
Kızgınım, kırgınım..
Kendime ve diğerlerine..
Dingin bir ruh için terkedilesi bu haller..