RSS

Okumalarım

Esselamu aleykum ve rahmetullah..

Yaklaşık iki haftadır elimde olan M.Fethullah Gülen/Kalb İbresi'ni bu hafta sonu bitirdim nihayet. Kitabı bu kadar geç bitirmemin nedeni, keyif almamam değil, tam aksi her satırını anlayarak, yorumlayarak, sindirerek okumak istedim, çizmediğim satır sayısı az, bir de malum artık dersler başladı, bir de iş, pek vakit bulamıyorum kitap okumaya. Ama buldukça da değerlendiriyorum tabi :) Kitabı çok sevdim, tahmin edeceğiniz üzere kitap din bilgisi içeriyor hayat bilgisi tadında.. Bölüm bölüm soru cevaplardan yola çıkılarak sohbet tadında ilerliyor, konuların birbiriyle bağlantısı yok, lâkin günümüzde çoğumuzun yaşadığı hal ve hadiselerden yola çıkılarak yazıldığından, kendinizden bir şeyler mutlaka bulacak ve keyif alacaksınız... Hepimizin kalb ibresi zaman zaman kayabiliyor, bu kitap iyi gelecek... Okunması gereken nadide eserlerden... Kitabı bitirdikten sonra her zaman görebileceğiniz bir yere koyun ve ara sıra sayfalarını tekrar karıştırın, rehberliğine ihtiyacınız olabilir.

*Peygamber Efendimiz(s.a.v), kendisine atfedilen bir sözde mü'minin sözünün hikmet, sükûtunun da tefekkür olması gerektiği tavsiyesinde bulunur. Bu ifadeden mü'minin hâlinin iki hususa bağlandığını görmekteyiz. Bir; mü'min konuştuğu zaman mutlaka belli bir hikmet, maslahat ve hayır gözeterek konuşur. İki; konuşulacak mevzuda böylesi bir hikmet ve hayır söz konusu değilse o zaman mü'min sükûtu tercih eder. Ancak onun bu sûkutu boş boş, tembel tembel durma şeklinde anlaşılmamalıdır. O, sükûtîliğine bir anlamda uhrevîlik boyası çalar, tefekkür etmesi gereken meseleleri düşünür ve neticede onu bir tefekkür zemini hâline getirir.

*Çünkü yapılan hizmetler karşılığında azıcık dahi olsa bir alkış beklentisine girer veya elde edilen başarılar neticesinde azıcık dahi olsa, heva ü heves kaynaklı, duygularınızı okşayan bir sevinç yaşarsanız münafıklığa doğru bir adım atmışsınız demektir.

*Meselâ müşterek bir hayat sürdürülürken yapılan yanlış tavır ve çiğ davranışlar karşısında hemen harekete geçmemeli, aynıyla karşılık vermemeli ve hele gıybet ve dedikodu gibi alçaklıklara asla tenezzül etmemeliyiz. 
...Çünkü asıl önemli olan ekşiyen karşısında tatlı olmak, eğri karşısında düz durmaktır.

Gelelim dün alıp akşamına da okuyup bitirdiğim kitaba: Mürvet Sarıyıldız/İki Cami Arasında Aşk(Mihrimah ile Sinan).
Mürvet Sarıyıldız'ın ikinci romanı bu kitap. İsmini daha önce duymamıştım, kitabını ise gördüğümde vuruldum ve o an almak istedim, konusu itibariyle :) Tarih romanlarını çok seviyorum, içine bir de aşk karışınca daha da hoşuma gidiyor. Ama üslup önemli, bazı yazarlarımız maalesef o güzel insanları kalemleriyle yerin dibine sokarak, yalan yanlış hikayelerle insanların aklını karıştırıyorlar. Yazarımız tam aksi, edep ve saygı ile çok güzel işlemiş Mihrimah ile Sinan aşkını ve o güzel zamanları... Ayrıca kitabın kapak tasarımı ve içerik dizaynı da harika, söylemeden geçemeyeceğim :)
Eğer istenirse bir günde, hatta(benim gibi) birkaç saat içerisinde okunabilecek bir kitap.

*Gözden uzak olduktan sonra cânâ, nerede olduğun fark eder mi? Ha bir adımlık uzaktaki saray, ha dünyanın diğer ucu. Gözlerim ki seni gördüğünden parlak, fikrim sen olduğun için coşar. Aşk, sen olduğun için aşk. Selinde boğulsa da bu can, kurtaracak olan yine sensin.

*Bu acıyla yaşamak benim kaderimse, bu acıyı taşlardan başkası anlayamaz. Taşlar ki aşkın en sadık dostları olacak bundan sonra. Ey Mihrimah, adı dilime yasaklı olan sevgili, gülüşü gözlerime haram olan sevgili, seni her anmamda nasıl kanıyorsa bu dilim, nasıl eriyorsa aşkının altında tenim, ruhum nasıl sızlıyorsa her daim, aşkımın tercümanı olacak ellerimde şekil bulacak olan taşlar.

*Onun gözlerini saltanat sevdası, senin gözlerini de onun aşkı kör etmiş. İki kör, birbirini nasıl görebilir karanlıkta?

8 tepki:

Zeynep dedi ki...

"kitap din bilgisi içeriyor hayat bilgisi tadında." Bir kitabın (gerçek, doğru) din bilgisi içerebilmesi için, yazan kişinin bu düşüncede olması gerekir değil mi? Ben böyle düşünürüm yani. Ama doğru tabii hangi din olduğu belirtilmiyor ki, şimdi Dinlerde çeşit çeşit sonuçta..

Unknown dedi ki...

kalb ibresini uzun zamandır okumak istiyorum ama elim bir türlü almaya gitmiyor, mihrimah ile mimar sinanın aşkını iskender pala sohbetinde dinlemiştim o yüzden bu kitabı iskender pala yazsada tekrar ondan okusam diye bir düşünce var, bu yüzdende bu kitaba önyargılı yaklaşıyorum, okurmuyum bu kitabı ? bilmem belki :))

İ.x.İ.r dedi ki...

günaydınlar.. :)

đerkenαя dedi ki...

Zeynep, yorumun karşısında ne diyeceğimi şaşırmış vaziyetteyim, okuduğum kitap bende hak din olan İslam'dan başka bir din çağrışımı yapmadı. Örneğin yaptığım alıntılar sende, yanlış yada eksik hissi mi uyandırdı?...

Dürr-i Yekta, yazarımız elbette İskender Pala'nın eline su dökemez, yazarsa muhakkak bende ondan okumak isterim :)

İxir, günaydın canım :)

LoveMeorLeaveMe dedi ki...

kitap okuma hevesi aşılıyor yazıların bana :) iki cami arasında aşkı çok merak ettim. notlarına bayıldımmmm.. okumak istiyorum :)

đerkenαя dedi ki...

Teşekkür edeim canım, en yakın zamanda okuyabilirsin umarım :)

Adsız dedi ki...

Ve aleyküm selam...

đerkenαя dedi ki...

EyvAllah.. :)

Yorum Gönder

Hoşgeldiniz... Buyrun çekinmeden... :)