RSS

Baba/ma...

Sana yazmak istedim, seni yazmak istedim bir kez daha...
Konuşamayınca birde yazmak farz oluyor bana, başka türlü üstesinden gelemiyorum düşüncelerimin. Biraz olsun rahatlamak ve özlem gidermek umuduyla...

Yokluğunun eksikliği ve hüznüyle gözümün bir tarafında senin için akmayı bekleyen gözyaşlarım bugünlerde çok cömert yine. İnsan özlemlerine engel olamıyor, Rab Teala ne biçtiyse o kadar özlüyorsun, seviyorsun, ağlıyorsun, hüzünleniyorsun... Razıyım elbette Rabbimden gelen her şeye.

İnsan bazen nefsine uyuyor, sinirleniyor, öfkeyle kalkıp zararla oturuyor. 

Hastalandığında gittiğin doktorun her seferinde: "Patron, üşütmüşsün yine ciğerleri" deyip bir soğuk algınlığı ilacıyla seni gönderivermesine kızıyorum yine. Bazen senin o mel'un hastalığı daha önceden bildiğini ve bize söylemediğini düşünüp birde senin günahını alıyorum, belki de yok yere. Sonra düşünüp doğruya ulaşıyorum sanki: olması gereken buydu ki, böyle oldu diyerek...

Deli gibi kıskanıyorum tüm babaları ve onların şanslı çocuklarını. Onların mutlulukları benim hüzünlerimin başkenti olup çıkıveriyor. Başımı çevirmezsem biliyorum senin hissene düşen gözyaşlarımın dur durak bilmeden akacağını. Belki'lerim keşke'lerim başlıyor ardı sıra ve sen'li hayallere dalıyorum: bulunduğun alemi düşünüyorum, her şey seni mutlu kılıyor, başka türlüsünü aklım almıyor zaten. 

Babalar günü yaklaşıyor yine, insana yoksuzluklarını daha da hissettiren bu özel günler de oldukça can sıkıcı olmaya başladı. Benim sana verebileceğim en güzel hediyenin hep belli olması da rahat aslında, ihtiyacın olan tek şey dua çünkü. Cömert olmaya çalışıyorum o konuda da ama Rabbim bilir tabi kabulünü, sana ulaşıp ulaşmayacağını... Özlem ve sevgiyle gönderiyorum dualarımı sana, seni keyiflendirmesini umarak.

Üzerinden yıllar geçmesine rağmen, özlem, acı, seninle ilgili her şey tazeliğini koruyor. Büyüdükçe azalacağına inanır daha doğrusu umardım hep; sana olan ihtiyacım, özlemim, acım azalacak, belki de unutacaktım seni. Ama hiç öyle olmadı, sana her an ihtiyacım var, yokluğuna olan tahammülsüzlüğüm hep hat safhada.

Biliyorum ki bizim burada yaptığımız şeylerden sende mesulsün, bizler hesabını vermeden önce yaşanmışlıkların, sende ödüyorsun bedellerini. Bu beni çok üzüyor, düşündükçe her birimize daha çok kızıyorum, hele küçük kardeşim, onu hiç sorma hiç... Ama sana hayırlı bir evlat olması için elimden geleni yapıyorum şüphen olmasın.

Rüyama falan girsen bu ara, ne iyi olur?...

Rahmetle.