İş hayatına kadınlarında girmesiyle birlikte, islam dünyası da modernize denilen bir hastalığa tutuldu! Yaşamı islama uydurmak gerekirken, islam yaşama uydurulur oldu. İslamda kadının iş hayatındaki yeri çok zaruri olmadıkça zaten yoktur. Kadın evdeki vazifesiyle sınırlandırılmıştır. Ancak günümüz şartlarında çalışmayan kadın sayısı gitgide azalmaktadır, ihtiyaç olsun veya olmasın, lükste mi yaşamayalım(!)...
Neyse asıl konumuzdan sapmayalım... Şimdilerde medeniyet simgelerinden biri gibi görünse de müslüman kadın ve erkeğin tokalaşması dinimizce caiz değildir. Erkek ve kadında nefsani arzuların kabarmasına neden olabileceği için... Siz kendinizin ve karşınızdakinin kötü niyetli olmadığını düşünseniz dahi, doğruları ancak Allahû Teala bilir...
Resûl-i Ekrem Efendimiz, yabancı bir kadının elini tokalaşmak için tutmanın ateş tutmaktan daha korkunç olduğunu haber vermiş, namahremin elini tutanın Cehennem ateşi avuçlayacağına işarette bulunmuştur...
“Zinaya yaklaşmayın. Çünkü o, şüphesiz bir hayasızlıktır, kötü bir yoldur.”
(İsra: 32)
Birbirlerine nikah düşen kadın ve erkeğin tensel olarak temas etmesi kat'i suretle haramdır.
Rasülullah (s.a.v)'den aktaracak olursak;
Peygamber`e (sav) bi`at eden kadınlar dediler ki: Ey Allah`ın Resulü biat ederken elimizi tutmadınız? Peygamber (sav); kadınların elini tutup tokalaşmam. buyurdu.
(Ahmed bin hanbel, Nesai, İbn Mace)
Hazret, Aişe (ra) biat ile ilgili şöyle buyuruyor:
"Allah`a yemin ederim ki Resulüllah`ın eli bir kadının eline dokunmadı. Sadece sözle onlardan biat aldı"
(Müslim)
Peygamber (sav) bir hadis-i şerifinde de şöyle buyuruyor:
"Sizden birinizin başına iğne ile dürtülmesi kendisi için helal olmayan bir kadına dokunmasından daha hayırlıdır"
Nefis öyle bir şeytandır ki, kandırır, vicdanı alelacele susturuverir; '
mecburdun!' '
ayıp olurdu.' '
senin niyetin kötü değil.' '
Allah affeder!' ... Bu bahaneler kendimizi kandırmaktan öteye geçmez...
Zaruri durumlar haricinde müslüman kadın ve erkek tokalaşmamalıdır. Zaruri durumdan kasıt; bir haramla karşı karşıya kalan insanın, o haramı yapmadığı zaman canına, malına ve namusuna bir zarar gelebilecekse ve bu durum kuvvetli bir ihtimalle tahmin ediliyorsa, ancak o zaman zaruret söz konusudur. Zaruret hali kendi durumumuza uydurularak genişletilemez!
Toplum içindeki konumu ve çalıştığı kurumlarda karşılaştığı pozisyonlar açısından bazı insanların bu türlü hallere ani de olsa muhatap olması söz konusudur. Bu durumlarda kişi karşı cinsin elini sıkmak zorunda kalsa bile meselenin haram olduğu hatırdan çıkarılmaması ve mecburen işlenen o fiilden dolayı tevbe istiğfar edilmesi gerekir.
Kişi kendini mecbur hissediyor ve tokalaşmayı bir günah olarak bildiği halde bunu rahatlıkla yapabiliyorsa, mesuliyetini peşin olarak kabul etmiş ve haram işlemiş sayılır. Fakat '
Bunda bir mahzur yoktur' diye düşünürse, haramı helâl olarak görmüş olacağından büyük bir hataya düşmüş olur.
Günümüzde karşı cinsin elini sıkmayanlara gerici yobaz deseler de, esas medenilik ve ilericilik, insanın fikirlerine saygı duyulmasıdır. Bir Müslüman, dininin gereği olarak bir fiili işlemekten kendini alıkoyuyorsa, karşıt görüşte olanların da, dinini yaşamaya çalışan kişiye karşı saygılı davranmaları gerekir! Esas medenilik de budur zaten...