Esselamü aleyküm...
Uzun bir tatil molasından sonra yeniden... Blogumu ve sizleri çok özledim :) Pazartesi itibariyle eski moda dönmüş durumdayım, her şey kaldığı yerden devam ediyor. İş yoğunluğum sebebiyle yazmaya fırsat bulamadım.
Bu uzun arada birçok şey yaşadık. Bazıları kişiye özel, bazıları hepimizin ortak yaşadığı şeyler.. Kandil, bayram, referandum... Hepsini hayırlısıyla atlatmışızdır umarım, yaşananların bizlere güzellikler getirmesini diliyorum...
Özellikle referandumla ilgili öyle şeyler yaşandı ki hepimizce malum, tekrar açıp ne kendimi ne de sizleri sıkmak istemiyorum, tek söyleyebileceğim şey, herkes özgür iradesi doğrultusunda seçim yaptı ve bundan sonra yapılması gereken, beklemek ve görmek! Seçimleri doğrultusunda etrafınızdakileri yargılamaktan vazgeçin, bu vatan hepimizin! Hepimiz bu ülke için en iyisini istiyoruz!..
Ramazanda bana çok acayip gelen birşey yaşadım, yazmak istedim... Oruçları hiç kaçırmayan, pekte samimi olmadığım bir arkadaşımla aynı mekanda oturduk. Nerden çıktı bilmiyorum dedi ki;
"Yerine göre yaşayacaksın! Şimdi orucumu tutuyorsam, yeni yıla girerken alkolümü de alırım, ...... vs."
Dedim ki, bu nasıl bir anlayış, bu sıcakta orucunu tutuyorsun, niye? Allah emretti, farz kıldı diye... O halde Allah'tan korkuyorsun, onun emirlerine uymaya gayret ediyorsun, peki yasaklarından niye kaçınmıyorsun?...
Yerine göre diye bir seçeneğimiz yok arkadaşım, mesela birçok sınavda beş şık vardır, hiç itiraz ediyor musun hayır ben altıncı şıkkı da istiyorum diyebiliyor musun? Diyemezsin çünkü seni kimse dikkate almaz. İslam da bunun gibi... Emirler ve yasaklar vardır. Sen bunların dışına çıktığın zaman Rab Teala da seni karşılıksız bırakmayacaktır!
O yüzden diyorum ki; Rabbim! Sevdir bize sevdiklerini, Yerdir bize yerdiklerini...
Dipnot: Bu yerine göre yaşama mevzusu, beni gerçekten çok sinirlendirdi!.. Bu yaşam stili İslam'ın sınırları dışındadır!